5 Temmuz 2017 Çarşamba

Hanedanların Planları - 3

Hanedanların Planları - 3
Suudi Arabistan-İran Savaşı
-Suudiler içindeki milletlerin kışkırtılması
-IŞİD üzerinden Suudilere baskı (Savaş suçlusu ilan edilmeleri vs.)
-Buna paralel petrol varil fiyatlarının fahiş derecede düşürülmesi (Etki odaklı kaldıraç sistemi)
-Siyasi,askeri veya politik ambargolar
-Köşeye sıkışan suudların tam teslimiyeti
-İran'ın savaş ile birlikte iç dinamiklerindeki 
muhaliflerin yükselen sesleri
-Özellikle şii ve sünni mezhep çatışmalarının arttırılması
-İran'dan İsrail'e olası bir yanlışlıkla! füze atılması (bir ihtimâl)
-İsrail'in Uluslararası medya ve yapılarda İran aleyhine savaş ve ambargo çağrıları
-Bu çağrılara Abd ,Nato ‘nun ortak operasyon kararı alması
-Yıpratılan veya aç bırakılan İran'ın iki ateş arasında kalarak teslimiyetinin sağlanması

Hanedanlarin-Planlari-3

Mısır
-İsrail ile ilişkilerin kontrollü olarak bozulması
-Uluslararası basında İran'a destek oluyor ve kitle imha silahları barındırıyor iddiaları
-Kamuoyunu aynı şekilde yönlendirmek ve Mısır'ın terörist ülke olduğunun basında sıkça dillendirilmesi
-Sisi ile içeri soktukları adamlarla etki odaklı ters propaganda yaparak Mısır'ın itibarının zedelenmesi
-Sonrası çok daha net; Yom Kippur savaşında yapılanların aynısı.

Hanedanlarin-Planlari-3

Suriye
Suriye için denilecek çok fazla bir konunun olduğu düşünülmemelidir. Zira durumları hiçte iç açıcı değildir. Suriye halkı 5 terör örgütünün iç çatışması içinde yaşamlarını sürdürmektedir. ÖSO, Nusayriler, Pyd, Işid, Rejim güçleri. Böyle bir ortamda en aptal devletlerin bile tasarı kurması kuvvetle muhtemeldir. Kurulacak tasarılar da çok basittir. İç savaş 1-2 yıl daha devam eder. NATO ve BM Esad'a bölgedeki istikrarı sağlaması ve halkı tekrar bir araya toplaması için süre verir. Bunun sonucunda, NATO ve hanedanlara bağlı orduların kuvvetlerinden oluşan ortak bir barış gücü bölgeye iner. Rusya ve Çin önceki zamanlarda  NATO ve diğer hanedan kontrolündeki devletler tarafından zaten bölgeden çıkarılmıştır. Çatışmalar ve gerilim gittikçe yükselecek ve durum bir dünya savaşına kadar gidecektir. Böyle bir durumda, silahların patlayacağını ve dünyaya tam bir kaos hakim olacağını düşünebiliriz. Ancak Suriye’deki bu durum Türkiye işgal edildikten sonra uygulanacağını belirtmeden geçmeyelim. Çünkü bölgesinde güçlü bir Türkiye asla ve asla bölgeye böyle bir barış gücü askerinin gelmesine müsaade etmeyeceği gibi, bölgede yapılacak olan bir barış gücü harekatının da öncüsü olacaktır.
Biz ne yapmalıyız?
Biraz klişe olacak ama her ne kadar sevmesek te Winston Churchill'in bir lafı böyle durumlarda hep aklımıza gelmelidir. Bir gün MI6 (İngiliz Dış İstihbarat Servisi) Başbakan Churchill'e rapor verir. Raporda Hitler’in Stalin’e saldırmayı planladığı, bunun için Barbarosa harekatını çok yakında başlatacağını belirtir. Etrafındaki bürokrat ve bakanlar bu saldırının kendileri için ciddi bir tehlike olduğunu, Sovyetler çöker ise sıra kendilerine geleceğinden saldırının durdurulması gerektiğini belirtirler. Churchill etrafındakilerin yüzüne alaycı bir şekilde bakarak gülümseme ile şu lafı söyler;
"Beyler  Stalin ve Hitler birer akrep. Görüyoruz ki iki akrep birbirini sokmak istiyor. Bırakalım birbirlerini zehirlesinler. Onlar zayıf düştüklerinde bizde onları avlarız."

Bu tasarının biraz riskli ve zalimce olduğunu kabul etmek gerekir. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı hamlenin bölge halkına vereceği zararı düşünür isek, ve Ümmet-i Muhammed adına da onları zulümden kurtarmak için elimizden geleni de yapmamız gerekmektedir. Tasarı dahilinde ilk yapılması gerekenler olarak bu taktik uygulanacaksa bile bölge halkının insani yardım konvoyları veya organizasyonları ile kurtarıldıktan sonra bölgede hangi terör örgütü veya ordular birbirlerini nasıl ve kim  tarafında öldürmesi isteniyorsa, o bir şekilde sağlanmalıdır. Kısacası büyük devletler, hanedanlar ve onların uzantıları olan örgütleri bölgede kafa kafaya getirecek bir strateji, çok faydalı olacaktır.  Unutulmamalıdır ki bölge de, aktif olarak savaş hala devam etmektedir.
Yazan: Gülçin Erdoğan

1 yorum:

İş yoğunluğum dolayısıyla yorumlara cevap veremeyebilirim. Anlayışınız icin teşekkürler.