İki veya daha fazla metalin belirli oranlarda beraberce eritilerek meydana getirilen karışıma alaşım denir. Bir metalin başka metaller ile homojen karışımıdır. Alaşımlar kendini oluşturan metallerin özelliklerinden farklı yeni özellik gösterirler. En çok bildiğimiz alaşımlara; tunç (bakır-kalay), pirinç (bakır-çinko), lehim (kalay-kurşun) örnek verilebilir.
Alaşımlar, ihtiyaçların ve uygulamaların gerektirdiği fiziksel özelliklere sahip malzemelerin üretilmesini sağlar. Ergime özellikleri, aşınma dayanımı, fiziksel özellikleri, kimyasal özellikleri gibi her türlü etkilere saf metallerin istenilen özellikleri sergilemediği durumlarda, ihtiyaç duyulan özellikleri sağlayan alaşımlar kullanılır. Örneğin demirin sertliğinin yetmediği uygulamalarda, demirden daha sert yapıdaki demir alaşımı olan çelikler kullanılır.
Madenlerin çeşitli özellikleri vardır. Bazı madenler çok yumuşaktır ve saf haliyle kullanılamazlar(gümüş, altın vb.). Bazıları ise döküm işlemi için elverişli değildirler. Bazıları çok yumuşaktır ve kolayca aşındırılabilirler. Bazıları yeterince mukavemetli bazıları ise çok gevrektir. Ergime dereceleri birbirinden çok farklıdır. İşte madenlerin gösterdikleri bu değişik özelliklerden ötürü uygulamada yeteneklerinde mümkün olduğunca faydalanmak için alaşımlar yapıldı. Mesela bakır uygun döküm şartlarını sağlamadığından, kalayla birlikte ergiterek tunç veya çinko ile ergiterek pirinç alaşımları yapılmıştır. Alaşımlar; kendisini meydana getiren saf maddelerin ergime derecelerinden daha düşük derecede ergidikleri için uygun kullanım sağlar.
Alaşımlar, iki veya daha fazla metalin ergitilmesiyle üretilir. Kullanılacak metallerin oksitlenmesini engellemek için kömür tozu ile kaplanır ve döküm potasında belirli oranda karıştırılarak içerisinde ergitilir. Eğer madenlerden biri uçucu ise diğeri ergime aşamasında karıştırılır. Uçmadan kaynaklanan eksikliği tamamlamak için biraz fazla miktar metal konur.
Yüksek kilogramlarda alaşım üretmek için metal fırınlarında ergitilerek yapılır
- Alaşımlar oluşturan madenlerin özelliğine göre, ısı ve elektriği geçirirler. Bazılarının rengi beyazdır. Fakat bakır ve altın gibi renkli madenler yeteri miktarda eklenirse alaşımlar renkli olur.
- Genellikle alaşımlar, kendini oluşturan metallerden daha serttir, fakat daha az şekillendirilebilir ve dayanıklıdırlar. Fazla eklenen altın, kurşun ile karıştırıldığı zaman gevrekleşebilir.
- Bakır kalay alaşımı levha haline gelebilme özeliğini kaybeder.
- Metaller birbiri içerisinde erimezler.
- Alaşımlar genellikle karıştırılan maddelerden daha az aktiftirler.
- Alaşımlar yapılarına giren az eriyebilen madenlerden daha çabuk eriyebilir. Bir kısmı madenin erime derecesinden daha aşağı bir derecede erir.
Bakır ve kalay alaşımı zamanla fiziksel özellikleri değişir. Bakır birçok alaşımda kullanılmaktadır. Kıymetli madenlerde kullanıldığında alaşımın sertliğini arttırır. Parlaklık ve renklerini bozmadan, inceliklerini korur.
Genellikle oksijen, alaşımlar üzerine olumsuz etki eder. Bu halde madenden biri bir asit oksidi, diğeri, bir baz oksidi yapar. İşte bunun içindir ki kalay ve kurşun, antimon ve potasyumdan oluşan alaşımlar yanıcıdır.
Mikroskopla incelenirse; bir alaşımın üstüne asit veya bazı kimyasallar dökülürse alaşımda muhtelif renkler görülür. Tetkimeler birbirinden farklıdır. Metalin çeşidine göre değişik çukurlar oluşur ve önceki şekliyle karşılaştırılır. Mikroskopta incelenir ve fotoğrafı alınır.
Tüm bunları ele alırsak istenilen özellikler oluşturmak için metaller kullanıldığında birçok alaşım meydana getirilebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
İş yoğunluğum dolayısıyla yorumlara cevap veremeyebilirim. Anlayışınız icin teşekkürler.