Cıvata, mekanik bir sistem gerektirmeden her yerde ve günlük hayatımızda kullandığımız mekanik parçalar ve elektronik cihazlarda kullanılmaktadır. İki parçayı birbirini birleştirmek için en kolay yoldur. İnsanların da sevdikleri kişilerle bağları keşke cıvatayla bağlansaydı. Gevşedikçe sıkı sıkıverirlerdi, birbirlerinden kopmazlardı hele cıvata bağlantılarında kullanılan titreşimlerden gevşemesine izin vermeyen Loctite ile sıkarlarsa ayrılmaları daha da biraz zor olurdu. Tabi ki bu zor bir olasılık bunun için sevdiklerimizle aramızdaki bağları her zaman güçlendirmeye devam edelim.
Konumuza dönecek olursak cıvatanın tarihine bakıldığında Rusya'da 300 milyon yıllık olduğu öne sürülüyor. Rusya'nın Kalujsk bölgesinde yapılan arkeolojik çalışmalar sırasında, çıktığı ve doğrulandığı taktirde, insanoğlunun tarihini yeniden gözden geçirmesini gerektirecek bir bulgu elde edildiği ortaya çıkarmışlar. Keşfi yapan Rus arkeolog Dmıtrıya Kurkova keşif yaptığı o anı şöyle anlatıyor;
‘Çakmak taşı diye bilinen taşı bulduğumda çok eski olduğunu anladım. Fırçayla üstünü temizleyince bir yüzünde doğal olmayan bir çıkıntı fark ettim. Dikkatli bakınca cıvatayı gördüm. Hemen araştırmaya başladık. Yapılan testler bunun akıl almaz bir keşif olduğunu gösteriyor.’’
Sonrada içeriğini incelemeye başlıyor inceleme sürecinde diğer Rus bilim adamları farklı görüşler dile getiriyorlar. Bazıları 300 milyon yıl önce ziyaret eden uzay gemilerinden düşmüş olabilir diyor diğer teoriler de de uzay çöplüğünden düştüğü ve gelecekten geri geldiği görüşündedirler.Rus arkeolog keşif ettiği cıvatayı incelerken demir moleküllerine rastlıyor ve yıl hesabında yanlışlık olmadığını kanaat getiriyor. yani cıvata 300 milyon yıllıktı.
Günümüzde kolaylık sağlayan cıvata 21. Yüzyılın getirdiği teknolojilerle imalatı yapılmakta... İmalatı birçok yolla yapılmaktadır bunlardan biride carbide adı verilen sert maden kalıplarıdır. Bu kalıplar çok iyi parlatılır ve ölçümleri çok hassas yapılır. Elde edilen bu kalıplar makinaya yerleştirilir. Bu yöntemde kullanılan makina ve kalıplarla çok yüksek üretim hızlarına ulaşmak mümkündür. Ancak kalıbın ve makinanın maliyeti çok yüksektir. Yöntemin ekonomik olması için çok yüksek miktarlarda üretim yapılması gerekmektedir.
Diğer yolları ise tornada talaşlı imalat ile diş açmak,hazırlanan mil üzerine pafta ile diş açmak ve ovalama yöntemidir bu yöntem en avantajlı ürettim yollarından biridir bu yolla elde ettiğimiz cıvataların dayanımı, sertliği daha iyi, yüzey kalitesi daha yüksektir. Ayrıca torna işlemine göre çok büyük bir malzeme tasarrufu olur ki bu hem çevre açısından hem malzeme açısından hem de maddi açıdan büyük avantajlar sağlar. Ayrıca ovalama yöntemi talaşlı imalat yöntemlerine göre daha hızlı bir yöntem olduğundan seri imalat için en uygun yöntemdir.
Cıvata imalatın da en önemli aşamalardan biri olan kullanım koşulları göz önüne alınarak bazı işlemlerden geçirilmektir. Bunlar; Korozyona karşı istenilen kaplama kalınlığına göre kaplama banyolarında kaplaması yapılır. Kaplamadan sonra hidrojen gevrekliği alınır. Asitli banyoda, kimyasal bir işlem sonrası sertleşen çelik hidrojen yayar. Bu hidrojenin işlemden hemen sonra (yaklaşık 2 saat içinde) alınması gerekir. Aksi halde kırılganlık ortaya çıkar ve kullanıldığı alanlarda problem çıkartır. Hidrojen gevrekliğinin alınması için çelik bir fırın içinde 190-210 derece de yaklaşık 2 saat tutulması gerekir. Meşakkatli bir süreçten geçtikten sonra cıvatayı istediğimiz yerde kullanabiliriz artık.
Cıvatanın da vazgeçemediği arkadaşı olan somunu da unutmamamız gerekir. Bu sayımız da cıvatayı yer vermiştim belki diğer sayılarda somundan da bahsederim iki arkadaşı ayırmak olmaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
İş yoğunluğum dolayısıyla yorumlara cevap veremeyebilirim. Anlayışınız icin teşekkürler.