2 Haziran 2015 Salı

Satınalma ve Tedarikçi Etkileşimi

tedarikçi ve satınalma bulmacası
 Dünya geliştikçe firmalardaki satınalma departmanının ve satınalmacıların kendi içindeki, temas halide bulunduğu müşteri ve tedarikçilerle olan ilişkileri de farklı boyut ve anlam kazanmaktadır. Bu değişimden büyük oranda etkilenen de, direk müşteri ve tedarikçiyle etkileşim halinde olan departmanlardır. Satınalmanın firma
açısından hayati bir öneme sahip olduğu tartışılmaz bir gerçektir.Satınalmayı,bir ürünü istenilen miktar,kalite ve fiyatta ,belirtilen temin süresinde doğru kaynaktan temin edilmesi olarak tanımlayabiliriz.





   Bu tanıma göre satınalmaya baktığımızda temel beş doğrusu vardır.


· Zaman

· Fiyat

· Miktar

· Kalite

· Kaynak

   Bunlar dikkate alındığında satınalmayı üç değişik biçimde yapabiliriz.


-Doğrudan Satınalma


   Doğrudan satınalma adındanda anlaşılacağı gibi ürünü veya hizmeti ya bir defada tutarını ödeyerek alabiliriz ya da belirli kalıplar çerçevesinde sözleşme oluşturarak sözleşme gereği ödemeyi zaman içine yayarak(30 gün, 45gün, 60gün...) yapabiliriz. Doğrudan satınalma kapsamına girmeyen hırdavat, hizmet alımları endirek satınalma içerisine girer.


-Leasing


   Leasing firmanın bir ürünün veya hizmetin alımında tutar olarak daha fazlaya mal olsa da aniden gerekli olabilecek ve büyük meblağlar tutacak alımlarda harcama gereksinimini ortadan kaldırabilmektedir. Sonuç olarak malzeme alımını anlaşmalı olan banka sizin adınıza yapmakta ve aldığı ürünün veya hizmetin tutarını belirli periyotlara yayarak firmanıza fatura etmektedir. Sonuç olarak ürün başta bankaya ait olmaktadır.


-Kiralama


   Kısa bir dönem için ihtiyaç duyulan mal veya hizmet kiralama yoluyla tedarik edilebilir. Kiralamada alınan herhangi bir ürün firmanın bünyesinde bulunmayıp kiralayan firmaya aittir.

    Bir şirket satışlardan fazladan %10 kar yapmak istese piyasadaki rekabet şartlarından dolayı ürün üzerine zam yapması çoğu açıdan çok zordur. Ürün fiyatı arttırıldığında ya müşteri alternatif tedarikçilere kayacak veya ürünü temin etmek için kendisi üretecek ve yahut elinde yeterli alternatifi yoksa istemese de ürünü zamlı fiyattan sizden alacaktır. Hâlbuki günümüz dünyasında firmaların patronları müşterilerini kaybetme riskine girmeden %10 kar yapmak için sadece Satış Departmandan bir şeyler beklememektedir. Satınalma Departmanı da aldığı ürün üzerinde ne kadar indirim ve tasarruf yaparsa firmaya kazandırdığı karda o kadar artacaktır. Tüm satınalmalar birleştiğinde firma patronu Satış bölümünde istediği %10 karı satınalma bölümünden rahatlıkla alabilecektir. Bu bağlamda satınalmacılara ve satınalma departmanına daha da ağırlık verecek ve sıkı bir markaj altında tutacaktır.

     Satınalmacılar da firmada önemi arttıkça, üzerindeki beklentiler arttıkça kendisine bir yol haritası çizmekte ve kendi bölümüyle ilgili bir felsefe oluşturmaktadır.

*Bir satınalmacı karşısına çıkabilecek sorunlar karşısında birçok soru kurgulamaktadır,

*Ne kadar tedarikçiyle çalışmalıyım?

*Malzemeyi toplu alarak zamandan mı yoksa küçük küçük partiler alıp depolama işinden ve alanından mı tasarruf etmeliyim?

* Tüm elimdeki verilere dayanarak nasıl daha etkili ve başarılı pazarlık yapabilirim?

    Bu ve bunun gibi soruların yanında, bir ürün ve ya hizmetin değerini ortaya çıkarmak için Satınalmacının yapması gereken satınalma değer analizi vardır.


Sizden bir malzeme istendiğinde,


 -Bu malzeme gerçekten gerekli mi? Alınmasa olur mu?

 -İstenilen tüm özellikler gerekli mi?

 -Aynı işi gören daha iyisi var mı?

 -Başka bir tedarikçide daha ucuzu var mı?

 -Bu malzemeyi daha ucuza alan başka birisi var mı?

sorularını kendimize sorarak veya gerekli bilgiyi edinerek malzemenin önemini ve fiyatını kafamızda şekillendirebiliriz. Tedarikçi ile pazarlık konusunda da elimizi güçlendirmiş oluruz. Tabi ki bu sorularla sınırlı kalmadan kendi ihtiyaçlarımız doğrultusunda yeni sorular türetebiliriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İş yoğunluğum dolayısıyla yorumlara cevap veremeyebilirim. Anlayışınız icin teşekkürler.