Geçtiğimiz günlerde Mp3 formatının öldüğüne dair haberler okuduk. Aslında bir basın bülteninin abartılmasından ve medyadaki dikkat çekici başlık atma hastalığından kaynaklanan bir hataydı bu. Gerçekten Mp3 öldü mü işin aslı neymiş bakalım.
MP3'ün Kısa Tarihi
Verileri sıkıştırmak için çok farklı algoritma ve teknikler vardır. Dünya genelinde mühendislerden ve bilim adamlarından oluşan Moving Picture Experts Group (MPEG) video ve ses sıkıştırma formatları geliştirmek için çalışmaktadır. Bu grup tarafından yayınlanan ilk standart olan MPEG-1, uzun yıllar Video CD'lerde kullanılmıştır. İleriki yıllarda ise DVD'lerde kullanılan kodlama standartı olan MPEG-2 geliştirildi. MPEG-4 ise şu an özellikle İnternet'te videolarda kullanılan ve mp4 uzantısı ile anılan kodlama formatıdır. MPEG-1 katman 3 veya yaygın bilinen ismi ile Mp3 formatı Almanya merkezli Fraunhofer Vakfı tarafından geliştirildi ve lisans altına alındı. Mp3 formatı ilk yıllarında çok fazla ilgi gördü. Bunun sebebi diğer ses sıkıştırma formatlarına göre daha fazla dosya boyutunu azaltmasıydı. Dosya boyutunu daha çok azaltmasına rağmen ses kalitesinde herhangi bir kayıp yaşanmıyordu. 1993 yılında MPEG-2 formatında dolayısıyla Mp3 formatında güncellemeler yapıldı ve o günden beri ses dosyaları için bir standart haline geldi. Geçmiş yıllarda İnternet hızının bugünden çok yavaş olduğu günlerde dosya boyutu çok önemliydi. Ayrıca depolama alanları bu kadar büyük değildi. Örneğin 1.44MB veri alan disketlere Mp3 yüklenip taşınırdı.
Fraunhofer Vakfı Mp3 formatını lisans altına aldığı yani patenti bu kurumda olduğu için, Mp3 formatını kullanan cihaz üreticileri vb. şirketlerden para talep ediyordu. Tabi bu aldığı paraları da yine bilimsel araştırmalarda örneğin, güneş panelleri, lazer teknolojileri ve telekomünikasyon ürünleri geliştirmede kullanıyordu. Yıllar geçtikçe Mp3 formatını kapsayan patentin süresi doldu. Bu yılın Nisan ayında ise Dünya çapında patentlerin süresi sona erdi. Bunun üzerine Fraunhofer vakfı bir basın bülteni yayınlayarak Mp3 formatının lisanslarını artık yenilemeyeceklerini ve bugüne kadar Mp3 formatına verilen destekten dolayı herkese teşekkür etti. Fakat bu duyuru dünya basınında çok farklı şekilde lanse edildi.
MP3 Artık Daha Güçlü
Aslında tüm Mp3 lisanslarının sona ermesi, kullanıcı başına patent(lisans) ücreti ödeyen açık kaynak projelerinin önünü açmış oldu. Ücretsiz bir ses düzenleme yazılımı olan Audacity'i bilgisayarınıza yüklediğinizde Mp3 desteğini ayrı olarak yüklemeniz gerekiyordu. Artık bu gibi zorunluluklar kalkmış olacak. Bir çok üretici artık istediği gibi Mp3 teknolojisini kendi donanımında veya yazılımında kullanabilir.
Spotify gibi müzik uygulamaları açık kaynaklı Ogg Vorbis formatını kullanıyor. Apple Music ise tescilli bir protokol olan AAC kullanmakta. Her ikisi de düşük bit hızlarında Mp3'ten daha iyi ses kalitesi sağlıyorlar. Fakat yüksek bit hızlarında aradaki fark hemen hemen hiç hissedilmiyor. En yüksek ses kalitesi ise FLAC formatı tarafından sağlanmakta.
Müzik mağazalarında uzun yıllar Mp3 formatlı şarkıları görmeye devam edeceğiz yani Mp3 ölmedi daha uzun yıllar yaşayacak.
Yazan: Cemal Taner
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
İş yoğunluğum dolayısıyla yorumlara cevap veremeyebilirim. Anlayışınız icin teşekkürler.