Tüm Dünya'da 230 adet ölü haldeki vücut içleri sıvı nitrojen dolu büyük boyutlardaki metal küvetler içerisinde -196 derecede tıp biliminin çok daha iyi seviyelere ulaşıp, birilerinin kendilerini tekrar hayata döndürecekleri günü bekliyorlar.Bu olaya ise cryonics adı verilmekte. Türkiye'den ise 1 kişi bulunmakta.
Sözlük anlamı, insanların bilinmeyen bir gelecekte çözülmek üzere dondurulması olan cryonics terimi, ilk olarak 1965 yılında kullanıldı.Ancak ilk kez Neil R. Jones 1930 yılları sırasında yazmış olduğu bir romanında insanların dondurulmasından bahsediyordu. Ünlü fizikçi Robert Ettinger da 1964’de yayımlanan ‘Ölümsüzlük İhtimali’ adlı kitabında insanların gelecek yıllarda canlandırılmak üzere dondurulması fikrinin akla yatkın olduğunu ileri sürüyordu.
Dondurularak hayata dönmeyi beklemekte olan ilk insan 73 yaşındaki akciğer kanserinden ölen Amerika'lı psikolog James Bedford’dı. 1967’den beri buzlar içinde diriltileceği günü bekliyor. Bazıları için insanları, nano teknolojinin ve tıbbın çok ilerlediği, her hastalığa çare bulunabildiği, tek bir hücreden bile bir insanın yeniden yapılandırılabildiği bir çağda uyandırmak için paralarını almak, umut tacirliğinden başka bir şey değil. Ancak yapılan bir deneyin sonuçları hiç de bu şekilde söylemiyordu.
Dr. Paul Segall'in 1992'de Kaliforniya Üniversitesi'n de yaptığı deneyde köpeğini dondurup tekrar hayata döndürmeyi başarmış ve bu deney cryonics için bilim adamlarına göre büyük bir kanıt olarak görülmekte. Köpek, kanı tüm vücudu içerisinden çekildikten sonra dondurulmuş ve 70 dakikadan sonra kanı tekrar vücuduna enjekte edilerek oda sıcaklığında hayata geri döndürüldü. Köpek, tüm karakteristik özelliklerini taşımaya devam etmekteydi. Bu durum insanların dondurulup tekrar hayata getirildiklerinde hafızalarının yerinde olacağına ispat olarak gösteriliyordu. Ölmüş olan vücut ilk işlem olarak buz dolu havuzlarda soğutuluyor ve göğüs kafesi açılarak vücuttaki kan damarlar içerisinden çekiliyordu. Yerine gliserol enjekte ediliyor. Bu solüsyon vücut ısısını -50 derece seviyelerine çekiyordu. Yağ hücrelerinin buruşmaması için ise hasta içi sıvı nitrojen dolu tüpler içerisine yerleştiriliyor. Tüm bedeni doldurmak ise 150 bin dolar gibi bir maliyet karşılığında gerçekleştirilebiliyor. Uygulamaya kaydınızı yaptırdığınız anda enstitü tarafından size bir bileklik veriliyor. Bu sayede beklenmedik bir şekilde ölmeniz halinde sizi bulanların nereye başvuracağını bilmesi sağlanıyor.Türkiye'de bu uygulamaya kayıt yaptıran Güner Kuban bu uygulamayı 'artık kefeninde cebi var' şeklinde dile getiriyor.
Sözlük anlamı, insanların bilinmeyen bir gelecekte çözülmek üzere dondurulması olan cryonics terimi, ilk olarak 1965 yılında kullanıldı.Ancak ilk kez Neil R. Jones 1930 yılları sırasında yazmış olduğu bir romanında insanların dondurulmasından bahsediyordu. Ünlü fizikçi Robert Ettinger da 1964’de yayımlanan ‘Ölümsüzlük İhtimali’ adlı kitabında insanların gelecek yıllarda canlandırılmak üzere dondurulması fikrinin akla yatkın olduğunu ileri sürüyordu.
Dondurularak hayata dönmeyi beklemekte olan ilk insan 73 yaşındaki akciğer kanserinden ölen Amerika'lı psikolog James Bedford’dı. 1967’den beri buzlar içinde diriltileceği günü bekliyor. Bazıları için insanları, nano teknolojinin ve tıbbın çok ilerlediği, her hastalığa çare bulunabildiği, tek bir hücreden bile bir insanın yeniden yapılandırılabildiği bir çağda uyandırmak için paralarını almak, umut tacirliğinden başka bir şey değil. Ancak yapılan bir deneyin sonuçları hiç de bu şekilde söylemiyordu.
Dr. Paul Segall'in 1992'de Kaliforniya Üniversitesi'n de yaptığı deneyde köpeğini dondurup tekrar hayata döndürmeyi başarmış ve bu deney cryonics için bilim adamlarına göre büyük bir kanıt olarak görülmekte. Köpek, kanı tüm vücudu içerisinden çekildikten sonra dondurulmuş ve 70 dakikadan sonra kanı tekrar vücuduna enjekte edilerek oda sıcaklığında hayata geri döndürüldü. Köpek, tüm karakteristik özelliklerini taşımaya devam etmekteydi. Bu durum insanların dondurulup tekrar hayata getirildiklerinde hafızalarının yerinde olacağına ispat olarak gösteriliyordu. Ölmüş olan vücut ilk işlem olarak buz dolu havuzlarda soğutuluyor ve göğüs kafesi açılarak vücuttaki kan damarlar içerisinden çekiliyordu. Yerine gliserol enjekte ediliyor. Bu solüsyon vücut ısısını -50 derece seviyelerine çekiyordu. Yağ hücrelerinin buruşmaması için ise hasta içi sıvı nitrojen dolu tüpler içerisine yerleştiriliyor. Tüm bedeni doldurmak ise 150 bin dolar gibi bir maliyet karşılığında gerçekleştirilebiliyor. Uygulamaya kaydınızı yaptırdığınız anda enstitü tarafından size bir bileklik veriliyor. Bu sayede beklenmedik bir şekilde ölmeniz halinde sizi bulanların nereye başvuracağını bilmesi sağlanıyor.Türkiye'de bu uygulamaya kayıt yaptıran Güner Kuban bu uygulamayı 'artık kefeninde cebi var' şeklinde dile getiriyor.
Yazan: Caner Ümit TOPÇU
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
İş yoğunluğum dolayısıyla yorumlara cevap veremeyebilirim. Anlayışınız icin teşekkürler.